SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 621 >>

DEVAM: 3. Kefenine Sarılmış Olan Ölünün Yanına Girmek

 

حدثنا محمد بن بشار: حدثنا عندر: حدثنا شعبة قال: سمعت محمد بن المنكدر قال: سمعت جابر بن عبد الله رضي الله عنهما قال: لما قتل أبي، جعلت أكشف الثوب عن وجهه، أبكي وينهوني عنه، والنبي صلى الله عليه وسلم لا ينهاني، فجعلت عمتي فاطمة تبكي، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (تبكين أو لا تبكين، ما زالت الملائكة تظله بأجنحتها حتى رفعتموه).تابعه ابن جريج: أخبرني ابن المنكدر: سمع جابرا رضي الله عنه.

 

[-1244-] Cabir (r.a.) şöyle demiştir: Babam (Uhud savaşında) öldürüldüğünde ben onun yüzünü açıp ağlıyordum, Müslümanlar benim böyle yapmamı engelledikleri halde, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni engellemiyordu. Halam Fatima ağlıyordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Ağlasan da ağlamasan da siz cenazeyi kaldrıncaya kadar melekler onu kanatlarıyla gölgeliyorlar.

 

Tekrar: 1293, 2816, 4080.

 

 

AÇIKLAMA:     İbnü’r-Reşîd şöyle demiştir: Bu konu başlığında yer alan fıkhî hüküm şudur: Ölüm, hayatta olan kimsenin bilinen güzel durumlarının değişmesine sebep olur. Bu yüzden ölünün gözlerinin kapatılması ve bir şeyle örtülmesi emredilmiştir. Bu yüzden ölüm hali, ölenin yüzünün açılmasının yasak olduğu ihtimalini akla getirir. Nitekim en-Nahaî şöyle demiştir: Ölünün durumuna yıkayan ve velisinin dışında birinin muttali olması uygun değildir. Buharî konu başlığını akla gelen bu ihtimali ortadan kaldırmak için bunun caiz olduğunu gösterecek şekilde koymuştur.

 

Hadislerden Çıkan Bazı Sonuçlar Bu hadislerde yer alan bazı hususlar şunlardır:

 

1- ölüye saygı ve ondan bereket ummak  için onu öpmek caizdir.

2- Anam-babam sana feda olsun" demek caizdir. Bu Arapların alışkanlık olarak söyledikleri bir ifadedir. Bundan hakîkî anlam kastedilmez. Çünkü bir İnsan öldükten sonra onun için başkasını feda etmek düşünülemez.

 

3- Ölü için ağlamak caizdir.

 

Nebi'in (s.a.v.)"Bana Ne Yapılacağını Bilmem" Sözünün Anlamı

 

Abd İbn Humeyd'in Müsned adlı eserinde Abdürrezzak'ın rivayet ettiği hadi­sin lafzı şöyledir: "Vallahi ben Allah'ın Resulü olduğum halde bana ve size ne yapılacağını (Allah'ın nasıl muamele edeceğini) bilmem." Resûlullah (s.a.v.) bunu, Yüce Allah'ın şu sözüne uygun olarak söylemiştir: "De ki ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem Hz. Pey­gamber'in (s.a.v.) bu sözü şu ayetin indirilmesinden önce söylenmiştir: "Allah'ın senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetmesi için [Fetih 2] Çünkü Ahkaf suresinin Mekke'de, Fetih sûresinin ise Medine'de indirildiği konusunda görüş ayrılığı yoktur. Nebi'in (s.a.v.): "Ben, cennete girenlerin ilkiyim" dediğide sabittir. Yine bu manada açık hadisler de bulunmaktadır.